Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Geçen hafta G20 Zirvesi için gittiği Endonezya’da gazetecilere çeşitli konularda açıklamalar yaparken ,İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener’e de bir çağrıda bulundu. Çağrısında “Masayı terk etmek için konumunu gözden geçirmeli “diyerek siyasette yeni bir gündem oluşturdu. Erdoğan’ın “Altılı Masadan kalk “çağrısına Meral Akşener gecikmeden cevap verdi. “Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında asla olmadık, bundan sonra da olmayız “ diyerek sert bir dille karşılık verdi.
İki liderin açıklamaları gündeme otururken, çeşitli eleştirilere yol açtı. partilerden, siyasilerden yorumlar yapıldı. Hiç bir neden yok iken, Erdoğan ‘ın Türkiye’den binlerce kilometre uzakta olan bir ülkeden bu çağrıyı yapması , olumlu, olumsuz görüş ve düşüncelerle değerlendirildi.
Öncelikle AKP 20 yıldır iktidarda olan bir partidir. Bugüne kadar yapılan seçimlerde tek başına iktidara gelirken, 24 Haziran 2018 de yapılan Genel seçimlerde anketlerden oyların düştüğünü gören AKP, MHP ile birlikte Cumhur İttifakını oluşturarak seçime girmiştir, milletvekili seçimlerinde parlamentoda çoğunluğu alarak tekrar iktidarda kalmayı başarırken Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Böylece MHP sayesinde iktidarı ve Cumhurbaşkanlığını kazanan AKP, bu İttifakı bugüne kadar sürdürmüştür.
Bilindiği gibi sürpriz bir erken seçim kararı olmazsa 2023 de Haziranında Genel seçimler yapılacak. Bu seçim belki de bugüne kadar yapılmış en önemli seçim olacaktır, çünkü 20 yıldır iktidarda olan AKP, tekrar iktidarda kalmak isterken, muhalefet Partileri ise ülkeyi başta ekonomik sorunlar olmak üzere, çok sayıda sorunları çözemeyen bu iktidardan kurtulmak için kazanmak isteyeceklerdir. İşte bu nedenle çeşitli görüşlere sahip olmalarına rağmen, sosyal demokrat, sağcı, muhafazakâr, ülkücü-milliyetçi ve ümmetçi olan 6 partinin , CHP nin kurduğu bir masa etrafında toplanıp Cumhur İttifakına karşı birleşerek Millet İttifakını oluşturmaları büyük bir başarıdır.
Altılı Masa kurulduğundan beri 8 kere toplanmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda henüz ortak bir isim açıklanmadı. Ortakların zaman zaman birbirleriyle çelişen açıklamaları olurken bu, gerek siyasi çevrelerde, gerekse seçmenlerde çeşitli kuşkulara, yorumlara yol açmıştır. Masanın dağılabileceği konusunda varsayımlarda bulunulmuştur. Bu nedenle adayın bir an önce açıklanması kamuoyunu da rahatlatacaktır. İşte tam da bu bilinmezlik gündemdeyken, Cumhurbaşkanı’nın çağrısı bazı siyasi çevrelerde, eleştiri ve yorumlarda Altılı Masa’yı dağıtmaya, kaleyi içerden yıkmaya yönelik bir hamle olarak değerlendirilmiştir.
2021’in ikinci yarısından sonra zirve yapan hayat pahalılığı , yüksek enflasyon, işsizlik gibi sorunlar vatandaşı bunaltırken daha da yoksullaştırmıştır. Yapılan tüm anketlerde AKP ve MHP oyları her geçen gün düşerken, Altılı Masayı oluşturan partilerin oyları artış göstermiştir. Bugüne kadar yapılmış anketlere göre Cumhur İttifakının seçimleri kazanamayacağı yönündedir. Millet İttifakı ise, HDP’ nin desteğini almayı başarırsa hem iktidarı hem de Cumhurbaşkanlığını kazanması sürpriz olmayacaktır.
İşte böyle bir durumda çağrının amacını” Erdoğan iktidarı kaybedeceğini anladığı için, İYİ Partiyi İttifaka almak istiyor “yorumları daha çok öne çıkmış görünüyor.
Bilindiği gibi iyi parti, MHP nin içinden kopmuş bir partidir, Genel Başkanı Meral Akşener, 2016 yılında Devlet Bahçeli’ye rakip olarak genel başkanlık için aday olunca partiden ihraç edildi. 2017 yılında bazı eski, yeni MHP liler ile bir araya gelerek İYİ partiyi kurdu ,ilk kongrede Genel Başkan seçildi. İlk kez 2018 de Genel Seçimlere katılan İYİ parti, %12 oy alarak CHP’nin desteğiyle T.B.M.M’ne girerek grubunu oluşturdu. 37 Milletvekili vardır.
MHP’yi bölerek, MHP nin oylarını alarak gündem güne erimesini sağlayan İYİ parti, öncelikle Devlet Bahçeli’nin her zaman sözlü saldırılarının hedefi olmuştur.
Özellikle seçimlere aylar kala MHP’nin %7 olan seçim barajının sınırında olması, tartışılması, oylardaki düşüşün anketlerde görülmesi, başta MHP olmak üzere AKP’ yi de rahatsız etmiştir. Çünkü AKP’nin seçimleri kazanması, iktidarda kalması, MHP’nin alacağı başarıya bağlıdır. 2018 seçimlerinde Recep Tayyip ERDOĞAN, MHP sayesinde seçimleri kazanarak Cumhurbaşkanı olmuştur. Eğer bu seçimde MHP, seçim barajının altında kalır da, Meclise giremezse, Bu durumda AKP’nin de işi zor olacak, seçimi kaybedecektir, bu nedenle AKP, MHP nin Meclise girmesi için her yolu deneyecek, Elinden gelen her çabayı gösterecektir.
Bu seçimin zor geçeceğini, sıkıntılı olduğunu anlayan AKP, bundan dolayıdır ki, Muhalefet partilerine yanaşarak onlarla uzlaşma yolunu aramıştır. Bu konuda ki ilk hamlesini kısa bir süre önce AKP heyetinin HDP ziyaret etmesiyle başlatmıştı. HDP’ yi terörü desteklemekle suçlayan, vekillere terörist diyen AKP, üçlü heyetini göndererek HDP heyetiyle ALTILI MASA ‘da oturarak onlardan destek talebinde bulunmuştu. Görüşmeden sonra HDP sert bir dille bu talebi geri çevirmişti.
İşte bu nedenle AKP, HDP ’den gerekli yakınlığı görmeyince Altılı Masa’yı hedef alarak oy oranını artıran İYİ Partiyi Cumhur İttifakına davet etmiştir. Amaç, Millet İttifakının dağılmasını sağlamak, seçimlerde tekrar iktidar olmayı ve Cumhurbaşkanlığını kazanmak olacaktır.
Yapılan tüm anketlerde İYİ Partinin oyları her geçen gün artış göstermektedir. Altılı Masayı oluşturan CHP’den sonra oy oranı en yüksek parti İYİ Partidir. Yani Altılı Masa’nın CHP’den sonra en önemli ayağı İYİ Partidir. Meral Akşener, yaptığı gezilerde ,özellikle kadınlarla, gençlerle buluşması bunda etkili olmuştur. Bu nedenle AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, Millet İttifakının dağılmasını sağlamak için İYİ Partiyi Cumhur İttifakına davet ederek böyle bir çağrı yapılmıştır .Bu çağrı olumlu yönde karşılık bulsaydı, Cumhur İttifakı belki de seçimleri kazanmaya çok daha yakın olacaktı.
Amaç İYİ Partiyi İttifaka katarak Altılı Masa’yı dağıtırken, aynı zamanda İYİ Parti sayesinde seçimleri alarak iktidar olmak ve Cumhurbaşkanlığını kazanmak olsa da, iş bununla bitmeyecek, seçimlerden sonra belki de asıl niyetini ortaya koyacaktır . Özellikle AKP, belki de MHP ile birlikte İYİ Partiyi pasif bir ortak hâline getirerek , zaman içerisinde oylarının erimesini sağlamaya ve belki de İYİ Partiyi bölmeye çalışacaktır. Bu da MHP’nin yararına olacaktır. Böylece AKP, yıllardır desteğini esirgemeyen MHP’ ye olan vefa borcunu İYİ Parti’nin etkisiz, yetkisiz bir parti olmasını sağlayarak ödemiş olacaktır. MHP, belki de bu sayede tekrar eski günlerine dönecektir. Siyasetteki bu varsayım, olasılık dışı değildir.
İşte bu olasılıklar gölgesinde, Meral Akşener, bu çağrıya sert bir dille cevap vererek, bu kapıyı da kapatmıştır, böylece AKP’nin olası planını, taktiğini boşa çıkarmıştır. Sonuçta AKP, HDP’ den sonra İYİ Parti’ den de umduğunu bulamamıştır.
Tüm bunlar yaşanırken, Millet İttifakının henüz bir aday çıkarmaması, seçmenleri rahatsız ederken, ittifak partilerinin zaman zaman olumsuz çıkışları, AKP ve MHP’yi cesaretlendirmiş ve umutlandırmıştır. Cumhur İttifakı, Millet İttifakının dağılması için ellerinden geleni yapacaktır. Bu nedenle Millet İttifakı, bir an önce seçmenlerini rahatlatacak ortak adayı açıklamalı, seçim çalışmalarına aralıksız devam ederken, Cumhur İttifakının umutlarını da kırmalıdır.
Tüm bunlar olurken, Millet İttifakının da, HDP ‘nin desteğini almak için, HDP ‘nin kabul edebileceği bir aday üzerinde durması ve her kesimin kabul edeceği bir kişinin aday gösterilmesi gerektiğini de unutmamalıdır. Bunlar olmazsa yine “Atı alan,Üsküdarı geçer.” pişmanlık bir şey değiştirmez.
Anlaşılan seçimlere kadar siyaset meydanında daha çok sürpriz ziyaretler, teklifler, görüşmeler olacak, seçimlere çok yakın bir zamanda daha da şekillenecek ve saflar daha da netleşecektir . Siyasetin ateşi seçim gününe kadar düşmeyecektir. Gelişmeleri hep birlikte Bekleyip göreceğiz. İZZET KIRMIZI