hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

   İRAN’DA KADININ ADI VAR !

Son Güncelleme :

30 Eylül 2022 - 11:39

/ 128 views kez okundu.
   İRAN’DA KADININ ADI VAR !
reklam


           13 Eylül  Salı günü İran’da  ailesini  görmek için  gittiği  Başkent Tahran’da şeriat kurallarına uymadığı , saçını tam kapatmadığı gerekçesiyle İRŞAT adı verilen  ahlak polisi  tarafından  gözaltına alınan 22 yaşındaki  Jina EMİNİ (MAHSA  AMİNİ) adındaki Kürt  kadını, gözaltına alındıktan sonra gördüğü  şiddet  sonrası komaya girerek   16 eylülde  hayatını kaybetti . MAHSA AMİNİ ’nin  gözaltına alındıktan sonra işkence görerek ölmesi  iddiaları binlerce İran halkını sokaklara döktü.
        İran’da 1979 yılında ŞAH  Rıza  PEHLEVİ’nin bir halk ayaklanmasıyla yıkılmasından sonra   AYETTULLAH HUMEYNİ tarafından kurulan İran İSLAM  Cumhuriyeti ,  kurulduğundan beri böyle ilk kez böyle büyük ayaklanmaya sahne oldu. Kürt  Kadını  Mahsa AMİNİ ’nin öldürülmesi bir kıvılcım oldu. Özellikle Z kuşağı kadınların öncülüğünde günlerdir  başta  Başkent Tahran, Tebriz kentleri olmak üzere  MOLLA zulmüne karşı bir çok kente yayılan ayaklanmalarda, protesto  gösterilerinde binlerce vatandaş sokaklara döküldü, hükûmet aleyhinde sloganlar atılarak rejim protesto edildi. Kadınların baskı altında yaşadığı İran’daki bu eylemde yüzlerce  kadın  saçlarını  keserken,  yine çok sayıda  kadın, kadınların özgürlüğünü simgeleyen  saçlarını  bayrak olarak kullanarak dünyaya mesaj verdi. 15 gündür devam eden gösterilerde  bugüne kadar iki bin kişi  gözaltına alındı,  tutuklandı.  En az 76 kişi hayatını kaybetti. 20 gazeteci tutuklandı. Devlet dairelerinde dini liderlerin fotoğrafları indirilirken, İran bayrakları yakıldı. Bağımsız İşçi Sendikaları da işçileri bu protestoları desteklemeye ve katılmaya çağırdı. Son olarak Eski  Cumhurbaşkanı  Rafsancani’nin Kızı  Faize Haşimi, göstericileri “kışkırttığı ve desteklediği” gerekçesiyle  gözaltına alındı.
       İran’da Molla rejimine karşı protestolar devam ederken, ülkemizde de yürüyüşler yapıldı, bildirilerle protesto edildi. Halen  tutuklu bulunan Halkların Demokratik partisi(HDP)  önceki dönem Eş genel Başkanı  Selahattin  DEMİRTAŞ ve yine aynı partiden Diyarbakır  Büyükşehir Belediyesi  eski Başkanı Adnan Selçuk MIZRAKLI,  Kürt kadını Jina MAHSA AMİNİ ’nin öldürmesini protesto etmek ve kadınlara destek için saçlarını kesti. yine İlahiyatçı yazar Fatma YAVUZ saçlarını keserek protestolara destek verdi. İYİ PARTİ Genel Başkanı  Merak Akşener, İran’daki kadınlara selamlar göndererek onlara  destek mesajını bildirdi. Şarkıcı Sezen  AKSU ve 427 Türkiyeli sinemacı  yapılan protestolara  destek verdiklerini açıkladılar. Halen devam eden bu gösterilerde  rejim güçlerine bağlı askerler, barbarca saldırılarını her geçen gün artırarak  kanla bastırmaya çalışmaktadır.  Devrim muhafız  ordusunun karşısında ölümü göze  alan her kesimden gösterici,  geri adım atmamakta kararlı.  İran’da 1979 yılından beri  başta kadınlar olmak üzere halka yönelik baskı ve yasaklar tüm şiddetiyle sürüyor. Özellikle kadınlar üzerindeki baskılar  her geçen gün artmaktadır. Ülkenin her tarafında  rejim zulmüne karşı  protestolar devam ediyor.
      İran’da ilk kez kadınlar ve  erkekler kol kola girerek yürüyüşe,  protestoya  katıldı. Bugüne kadar hiç görülmeyen bir olay gerçekleşti. Bu  belki de kadınlara vurulan zincirlerin kırılacağı bir halka  olacaktır. İran’da günlerdir esen protesto rüzgârı belki de  bir değişime yol açacaktır.
     Elbetteki İran’daki bu gösteriler başta İsrail  olmak üzere İran  karşıtı olan bazı  ülkeler tarafından da  sessizce izlenirken ilk tepki ABD Dışişleri Bakanı Antony  BLİNKEN’den geldi. İran Ahlâk  Polisi yönetimine yaptırım uyguladıklarını açıkladı. İran lideri Ali Hamaney  ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bunun dış güçler tarafından hazırlandığını söylediler. İran Cumhurbaşkanı  İbrahim Reisi, soruşturma başlatıldığını bildirdi.
          Tüm  bunlar yaşanırken 23 Eylül Cuma günü,  Başkent Tahran olmak üzere  bir çok kentte rejime destek amaçlı” protestoları kınama  ve yönetime destek” mitingleri düzenlendi. Mitinglerde İsrail ve ABD aleyhinde sloganlar atılarak protesto edildi.
          İran  İslam Cumhuriyeti,  83 milyona sahip bir devlettir. Yüzde 90’ı  Şii Müslüman, yüzde 8’i Sünni Müslüman,  geriye kalan  yüzde 2 ise çeşitli dinlere mensuptur.  Nüfusun yüzde 61 Farslar, yüzde 16’sı Azeri Türkleri, yüzde 10 Kürtlerdir.
     İran, İslam anayasasına göre  şeriatla yönetiliyor. Hukuk ve ceza sistemleri İslam kurallarına , yani  inandıkları  Kutsal kitap olan Kuran-i Kerim’e göre düzenlenmiştir.  Başta MOLLA denilen bir dini lider vardır. Her türlü yetkiye sahiptir. Cumhurbaşkanı 2.adamdır.
      İran devleti  kadın hakları konusunda  Dünyada 144 ülke arasında  140.olmuştur. Ülke, Kadınlar için  bir yarı açık cezaevi gibidir.
     Kadınlarla ilgili bazı yasaklara gelince, gerçekten baskıcı bir rejimin olduğu açıkça görülecektir:
  – Kadınlar başını örtmek zorundadır, saçının görünmesi yasaktır.
 -Dar etek  ve  dar pantolon gibi kıyafetleri giymek  yasaktır.     – İran’da evlilik yaşı 13’dür.

  • İran’da kadınlar  baba izni olmadan evlenemez.         
    -Evlendiklerinde eşlerinin  soyadını almazlar,  yine kendi   soyadlarını kullanırlar, resmi evlilik, imam nikâhıdır, erkek dört  kadınla evlenebilir.
    -Kadınlar boşanma  davası açamazlar, söz hakkı  erkeğindir. Erkek isterse boşanma olur.  
    -MUTA denilen  gecelik nikah vardır.
    -Evlilik dışı  birliktelik  ve fuhuş  yasaktır , cezası  ölümdür.
     -Kadınlar hakim ve savcı olamaz, avukatlık yapabilir.
     -Kadınlar kocasının izni olmadan  pasaport alamaz, eşinin ve babasının izni olmadan yurt dışına çıkamaz.
    -Futbol oynamak ve  statlara maç izlemeye  gitmek yasaktır.
    -İlkokul ve ortaokulda erkekler ve kızlar  ayrı sınıflarda eğitim görürler.
    -Otobüslerde  kadınlar ve erkekler ayrı  yerlerde  otururlar.
     -Kadın tek başına sokağa çıkamaz.
     -Kadın makyaj yapamaz.
    -İzinsiz komşuya gidemez.
    -Kız çocukları 9 yaşından itibaren baş örtüsü takmak   zorundadır.
     -Kadınlar, düğünlerde erkeklerle birlikte oynayamaz, dans edemez, parti ve kutlamalarda bir arada olamazlar. Aerobik, dans ,jimnastik gibi sporları yapamaz, Şarkı  söyleyemezler.
              İran, insan hakları bakımından da  ülkemizle  hiç  kıyaslanmayacak  kadar geridedir. Kadın hakları çok sınırlıdır. Özgürlükler kapsamında şeriat kuralları geçerlidir. Diğer İslam ülkeleriyle karşılaştırırsak kadın hakları anlamında kadınların lehine az da olsa bir gevşeme vardır.  Çünkü diğer  Şeriatla yönetilen  ülkelere bakınca  bunu görebiliriz.  İslam ülkelerinde kadınlara yönelik baskılar  acımasız  şekilde devam ediyor. Özellikle  Afganistan, Endonezya  ve Suudi Arabistan ‘da çok daha katı yasaklar vardır. Bu ülkelere  Kadınlara her şeyin yasak olduğu  tam bir yasaklar cehennemi diyebiliriz.  Bu ülkelerde kadınının adı vardır  kendi yoktur. Kadınları sadece cinsel bir obje(varlık) olarak gören, onu köle gibi çalıştıran bu düzende demokrasi, özgürlük,  eşitlik  ve insan haklarından söz edilemez.
             SONUÇ:
            İran’da bugün  özgür yaşamak isteyen,  erkeklerle eşit haklara sahip olmak isteyen   bir kadın hareketi vardır,  şeriat rejimine karşı bir başkaldırı vardır.  Kadınların bu haklı isyanı  Kolay biteceğe benzemiyor, ok yaydan çıkmıştır,  hedefe doğru ilerlemektedir, bu hedef insanca, özgürce ve  kadın haklarının olduğu bir düzendir. Kadınların bu hareketi  kadın haklarındaki özgürlükleri getireceği bir başkaldırıdır. İran, Suudi Arabistan, Afganistan,  Pakistan, Sudan, Katar, Irak başta  olmak üzere yaşamsal alanlarının  çok  sınırlı olduğu,  adeta bir köle gibi görüldüğü bu   İslam ülkelerinde yaşayan  kadınlar, kendi ülkelerinden başka ülkelere  kaçış yolu ararken, kadın özgürlüğü  için mücadele ederken, ne yazık ki ülkemizde ki bazı dini kesimler, cemaat ve tarikatlara mensup kadınlar,  şeriat düzenini savunarak,  bu ülkelere özenmektedirler.  Oysa dünyadaki her şey kadının eseridir. Bir toplumun gelişmesi, kalkınması için kadınların bilgili, becerili olmaları,  daha özgür olmaları gerekir, kadınların olmadığı yerde eşitlik, özgürlük ve mutluluk olmaz.
              Kadın, fizyolojik yapısı gereği görevi  hayat vermektir, can vermektir.  En büyük amacı doğurduğu çocukları en iyi şekilde yetiştirmektir. Kocasını, çocuklarını  sevgisiyle, saygısıyla , sadakatiyle, emeğiyle onuruyla birlikte ayakta tutabilmektir. Hak ettiği saygınlığı ve değeri görmektir.  İnsan gibi yaşamaktır, yaşatmaktır.
             Mahsa  Emin’inin katledilmesi belkide İranlı kadınlara özgürlük yolunu açacaktır. Kadınların bu haklı direnişleri, isyanları bunu umut etmektedir. Çünkü kadınların köleliğe, şeriata değil, eğitime,  bilime,  demokratik bir düzene gereksinimleri vardır. Bunun da yolu baskıcı rejime karşı  direnmek ,isyan  etmek,  gericiliğe  ve şeriata başkaldırarak  savaşmak olacaktır.
              Ülkemizdeki kadın hakları, azımsanamayacak kadar gelişmiştir, her ne kadar uygulamada  ihmaller,  yanlışlar, aksaklıklar olsa da kadın erkek eşitliğinde  bir çok ülkeye göre iyi durumdadır. Ülkemizdeki kadınların da  önemli sorunları vardır. Bunların başında  aile içi şiddete uğramak, toplum ve aile baskısı, eğitim ve öğretim olanaklarından  yeterince  yararlanamamak ve kadın cinayetleridir. Çağdaş olmayan, geri kalmış  toplumlarda  kadınlar bazen erkeklerin esiri olarak, bazen malı,  oyuncağı,  süsü, bazen de  eğlencesi olarak görülmüştür. Özellikle ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlar sürekli ezilmiş,   Onlara hak ettikleri değer verilmemiştir. Bu nedenle  Daha özgür,  daha çağdaş,  daha mutlu bir ülke istiyorsak  başı dik, alnı açık,  yüreği cesur olan kadınlara  gereken değeri vermek,  erkeklerle eşit haklara sahip olmalarını sağlamak,  sevgi, saygı göstermek, onları yüceltmek, bizim asli  görevimiz olmalıdır. Kadınları özgür olmayan toplumlarda özgürlükten söz edilemez. Bu ülkeler  ezilmeye, hor görülmeye, dışlanmaya  yok olmaya mahkûmdur.  Kadınlara  hak ettikleri değeri vermek belki de en büyük ibadet olacaktır. Çünkü  kadın hem anadır, hem babadır,  hem yardır. Kadın hayatın ta kendisidir.
                                                 İZZET  KIRMIZI
                                                   30 Eylül 2022
reklam

YORUM ALANI

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.