03.05.2023 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında; ilimizde görevlendirmelerin sendika üyeliği üzerinden yapıldığı, soruşturmalar sonucunda nasıl ayrımcı yer değişiklikleri yapıldığı ve bu görevlendirme ile yer değişikliklerine bazı güncel örnekler verilerek bunların hangi saikler ile yapıldığı belirtilmişti. Buna karşın tek işi din istismarı olan, adam kayırmacılığı adet haline getiren; konuyla alakalı olsun veya olmasın din, millet, bayrak kavramlarını her açıklamasında çıkarları için kullanan malum sendika tarafından çoğu cümlesinde ne demek istediklerini anlamakta zorlandığımız bir açıklama yayınlanmıştır.
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki açıklamamız; Van’da yıllardır yaşanan sendikal ayrım, çifte standart ve kurum amirlerinin sendika temsilcisi gibi davranması, kadrosu il milli eğitim müdürlüğünde olduğu halde farklı ilçelerde çalışan onlarca personel olmasına rağmen ilçe temsilcimizin görevlendirmesinin özellikle iptal edilmesi, yürütülen soruşturmalarda üyelerimize karşı ölçüsüz yer değişiklikleri verilmesi ancak malum sendikanın üyelerinin soruşturmalarla merkezi okullara görevlendirilmesi ile ilgiliydi. Ancak malum sendikanın ‘’Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır.’’ misali konuyu bağlamından koparan açıklamasına ilişkin birkaç hususu açıklığa kavuşturmak gerekmektedir.
İl Milli Eğitim; izin alıp son birkaç yıl içinde kaç kişinin soruşturma ile görev yerinin değiştirildiğini, bunların atamasının yapıldığı yerleri ve sendikal dağılımını, görevlendirme ile çalışan kişilerin sendikal dağılımını açıklayabilirse malum sendikanın açıklamasının içerisinin ne kadar boş olduğu anlaşılacaktır. Ayrıca bizlerin resmi yazı ile bile içeriğine ulaşamadığımız devam eden soruşturmaların içeriğini öğrenerek bu soruşturmalara müdahale etmeye çalışmak ( Bu konunun da takipçisi olacağız) konusunda mahir olanların bizlere farklı ithamlarda bulunmaları düştükleri içler acısı halin basit bir göstergesidir.
Sözleşmeli olarak atanan eğitim emekçilerine göreve başlama evrakları arasında sendika üyelik formunu da imzalatanların, ilçelerde temsilci olarak seçtikleri şube müdürleri veya kendilerinin talimatı ile çalışan kimi ilçe milli eğitim müdürleri eliyle görevlendirmelerde sendika üyeliğini şart koşanların, idareci görevlendirmelerinde milli eğitimlere talimat verenlerin, her türlü mobbingi uygulayanların, uyduruk soruşturmalarla üyelerini merkezi kurumlara çekenlerin; bizleri mobbing yapmakla itham etmeleri tam anlamıyla komedidir.
Baskı ve mobbinglerinden birazcık olsun kurtulmuş olanların, malum sendikanın baskı aracı olarak kullandığı sözleşmeli öğretmenlikten kadroya geçenlerin, promosyon sürecinde kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelere ve alınan promosyon tutarları ile toplu sözleşme masasında eğitim emekçilerini açlık sınırında maaşa mahkum eden sarı sendikaya tepki gösterenlerin, özellikle son süreçte sendikalarından istifa etmelerini farklı gerekçelere dayandırmaya çalışmak, kendilerinin kullandıkları baskı yöntemlerini biz yapıyormuşuz gibi istifalara kılıf yapmak en basit tabiriyle yüzsüzlüktür. Asıl suç işleyenler, istifa edenlerin formlarını ilçe milli eğitim müdürlüklerine süresi içinde göndermeyip sümen altı edenlerdir.
Kamu görevinden haksız ve hukuksuz bir şekilde KHK ile uzaklaştırılan üyelerimize gelince; Eğitim SEN’in Milli Eğitim Bakanlığındaki 41.000 ihraç içerisindeki ihraç sayısı 1.603’tür. Eğitim Sen, ilk günden bu yana ihraç üyelerinin her türlü hukukî sürecini yürütmüş ve ilk günden bu yana asgari ücret düzeyinde dayanışma sağlamıştır. Ancak 8.500 civarı üyesi ihraç edilen malum sendika, bırakın bu üyeleri ile dayanışmayı ‘’ İçimizdeki çürük elmalar!’’ diyerek kapısından içeri dahi almamıştır. Oysa aynı sendika daha önce yol yürüdüğü yapılanma ile milli eğitimdeki tüm hukuksuzlukları birlikte yapmıştır. Çıkarları çatıştığı zaman kendileri sanki bu yapılanma içerisinde yer almamış gibi davranarak oluşturulan ihraç komisyonlarına koşarak isim verenler, ahlaktan en son bahsedecek kişilerdir.
Ayrıca 4688 Sayılı Yasa ve sendika tüzüğümüz (Mahkeme kararı kesinleşinceye kadar kişinin sendikası ile ilişkisi devam eder, ilgili kurullara seçilebilir.) gereği hukuki süreci bitene kadar ihraç veya açıkta olsun tüm üyelerimizin sendika ile bağı devam etmektedir ki bu da mahkeme kararı ile kabul edilmiştir. Eğitim Sen, en karanlık dönemlere bile işyerleri ile bağını asla koparmamış bir sendikadır. Yasal bir hakkımızı kullanmamızı kendilerine bağlı sosyal medya trolleri ve açıklamaları aracılığı ile kriminalize etmeye çalışmak kimsenin haddine değildir.
Her ne kadar yaptığımız açıklama ile alakası olmasa da malum sendikanın açıklamasında maaş alıyor dedikleri yöneticilerimizden hiçbiri ( Şube başkanımız dahil olmak üzere.) bir lira maaş almamakta, aksine az ek ders alarak çalışmalara katılmakta ve tamamıyla gönüllük esasıyla çalışmaktadır. Ancak sarı sendikanın şube başkanının bir eğitim emekçisinden kaç kat fazla maaş aldığı herkes tarafından bilinmektedir.( En azından üyelerinin küçük bir kısmı tarafından ve bilindiği kadarıyla.)
Siyaset yapma iddialarına gelince, ziyaret ettiğimiz hiçbir iş yerinde bir siyasi parti lehine veya aleyhine hiçbir konuşma olmamıştır. Kendileri bilmese bile çalışanların işverenleri hükümetlerdir ve bu bizler tarafından gayet net bilinmektedir. Bu anlamda eğitim emekçilerinin gasp edilen hakları, ekonomik, özlük ve demokratik hakları ile ilgili talepler de eleştiriler de hükümetlere yapılır. Hükümeti devletle özdeşleştirmek, kendi siyasi görüşüne yakın olduğu için eleştirilemez görmek veya bunu siyaset yapılıyor diye lanse etmeye çalışmak en büyük iki yüzlülük ve siyasi partinin arka bahçesi değil doğrudan bahçesi olmaktır. Belli bir siyasi partiyi her kulvarda savunan, tüm muhalif partilere küfür ve hakaret eden paylaşımlarla dolu bir twitter hesabı olan malum sendika başkanı, bu konuda başkalarını suçlayabilecek en son kişidir.
Her açıklamayı bağlamından kopararak vatan, millet, din istismarı üzerinden cevap veren hormonlu sarı sendikaya, onun emir eri gibi davranan idarecilere inat Eğitim Sen geçmişinden aldığı güçlü her türlü haksız hukuksuz uygulamanın karşısında durmaya devam edecektir. Konjonktüre göre hareket eden ve cezasızlık güvencesi ile kanun ve hukuk tanımayanlar da tüm hukuksuzluklarının, adam kayırmalarının, haksızlıklarının hesabını bağımsız yargı önünde elbet vereceklerdir. Tüm eğitim emekçilerini; bu çıkar yapılanmalarına, bu istismar araçlarına inat Eğitim Sen de örgütlenmeye davet ediyor ve iddialara cevabımızı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.