Nihayet karar çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı karar duruşması açıklandı. Buna göre İmamoğlu, 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ancak İstinaf mahkemesi ve Yargıtay yolu açık bırakıldı. Verilen cezayı İstinaf mahkemesi ve Yargıtay onaylarsa siyasi yasaklı olacak.
Mahkeme kararını Saraçhane’de toplanan binlerce partili ile öğrenen Ekrem İmamoğlu, bu karara tepki göstererek daha da güçlendiklerini belirtti. Mitingde Ekrem İmamoğlu ile dostane bir kucaklaşmayla ona destek verdiklerini açıklayan Meral Akşener, bugüne kadar belki de ilk kez İmamoğlu’na bu kadar yakın oldu. Adaylığı için olumlu sinyaller verdi. Bugüne kadar Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmayan Meral Akşener belki de Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduğunu, aday olmasını istediğini göstermek istemiştir.
Gerek ülkede gerekse dünyada büyük yankı bulan bu karar siyasi bir karar olarak değerlendirildi. Başta ABD ve Almanya olmak üzere bir çok batılı ülkeden çok sert tepkiler geldi. Özellikle Dünya gazeteleri, acil koduyla bu haberi verirken kararın” ERDOĞAN’ın 2023 seçimlerindeki rakibini eleme girişimi “olarak değerlendirdi.
Daha önce de siyasî rakibi olan Cumhurbaşkanı adayı olan HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, yine siyasi yargı kararlarıyla 6 yıldır cezaevinde yatıyor. Şimdi de sıra, sürekli yıldızı parlayan ve Cumhurbaşkanlığı için adaylığı en yakın görünen Ekrem İmamoğlu’nda.
Öyle görünüyor ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun kendisine rakip olmasını istemiyor.
Bu karar alınırken, son iki mahkemede de garip şeyler oldu, önceki mahkemede dava hakimi olan Hüseyin Zengin, HSYK tarafından Samsun’a ataması yapıldı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Pehlivan, Bugünkü mahkeme heyetinde bulunan siyası yasak talep eden savcı Furkan okudan’ın AKP’ li CANİKLİ Belediye Başkanının yeğeni çıktı. Gazeteci Barış Pehlivan, hapis cezası ve siyasi yasak talep eden savcının AKP’liler ‘le olan fotoğrafını yayınladı.
Yine hapis cezası veren hakim Mehdi KOMŞUL AKP’li isimlerle fotoğrafını paylaştı.
Tüm bunlar gösteriyor ki her şey bilerek, isteyerek hazırlanmış ve yargıya müdahale edilerek bu ceza kesilmiştir.
Elbetteki bu karar siyasi bir karardır. Bu yargı yoluyla siyasete yapılan bir müdahaledir. Çünkü her gün ekranlarda özellikle AKP ve MHP’li bazı milletvekili ve bakanlar tarafından ağıza alınmayacak hakaretler ve küfürler yapılırken, bunlara kimse ses çıkarmazken, hatta Meclis kürsüsünde bunlar alkışlanırken, 3 yıl önce söylediği “AHMAK” sözünü hakaret sayan ve bunun suç unsuru görerek hapis cezası veren bir mahkemenin kararının tarafsız olduğunu savunmak doğru olmaz.
Büyüklerin bir sözü vardır. Her şerde bir hayır vardır. Günlerdir suskunluğunu koruyan, beklenen atağı yapmayan, sürekli AKP’nin eleştirilerine maruz kalan, dağıldı, dağılacak yorumları yapılan Millet İttifakı için bir motivasyon oldu. bu kararla adeta silkindi, uykudan uyandı, atağa kalkarak , Saraçoğlu ‘nda binlerce partili ile buluşarak büyük bir miting yaptı.
Bunlar yaşanırken, yine ilginç bir gelişme oldu, önceki akşam HALK TV’de” SANSÜRSÜZ “ programında konuşan Necati Özkan, Savcı Furkan Okudan’ın verilen cezayı az bularak İstinafa başvuracağını açıkladı.
Yargının verdiği bu siyasi kararla, AKP, belkide bir kahraman yaratmıştır, bir mağduriyet oluşturmuştur. Bu karar Millet İttifakının olabilecek adaylarından Ekrem İMAMOĞLU ve Kemal KILIÇDAROĞLU ’nu halkın gözünde daha büyütmüştür.
Görünen odur ki yapılan anketlerde Cumhur İttifakının oyları sürekli düşerken, Millet İttifakının ve HDP ‘nin oylarında artış görülmektedir. Oysa 20 yıldır iktidarda olan AKP için iktidarı bırakmak kolay olmayacak, ne olursa olsun kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Çünkü iktidarı ve iktidar nimetlerini kaybetmekten korkuyorlar. Bu nedenle seçime kadar millet İttifakını bozacak her türlü yola başvuracaklardır . Seçim çalışmalarına tam hız devam edeceklerdir. Ancak geçmişe bakılırsa mağduriyetler her zaman kazanmıştır. Halkımız her zaman mağdurun yanında yer almıştır. Bunun son örneği iptal edilen İstanbul seçimleridir. Tekrarlanan İstanbul seçimlerinde vatandaş yine İmamoğlu’nu 800 bin oy farkıyla seçmiştir. Böylece seçmenler mağdurun, mazlumun yanında olduklarını göstermişlerdir.
Alınan bu karardan sonra yeni gelişmeler de olacaktır. AKP, elinden gelen her şeyi yapacaktır. Şayet Millet ittifakı İmamoğlu’nu aday gösterecek ve seçimlere hazırlayacak olursa, seçim çalışmalarını tüm hızıyla sürdürürken ,belki de istinaf mahkemesi ve Yargıtay, seçimlere çok az bir zaman kala hapis cezasını onaylayacak, İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olması nedeniyle adaylığını engelleyecek ve adaylığı düşecektir. Bu durumda Millet İttifakı, adaylık başvuru süresi geçtiği için yeni bir aday çıkaramayacaktır , bu durumda seçimlere tek adayla girilecektir. Seçimlerde tek aday olan Erdoğan tekrar seçilerek başkanlığa devam edecektir.
Bu ihtimali düşünmek zor değildir. İhtimal dışı değildir. İstinaf ve Yargıtay , bu kararı 3-5 günde de onaylayabilir, seçime 1 gün kala da onaylayabilir . Yargıya siyasi müdahalenin olduğu bir yerde bunu yapmak zor olmayacaktır. Her şeye rağmen adaletin, hak ve hukukun var olduğunu görmek açısından bir sınav, bir fırsat olacaktır.
Daha önce Selahattin Demirtaş ‘a verilen ceza üst mahkemede 41 günde, Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklıya verilen ceza ise
35 günde onaylanmıştı. Bugün de aynısını yapmak sürpriz olmayacaktır.
Bunu İmamoğlu için de yapmaları mümkündür. Bir sözcük yüzünden yargılanıp siyasi bir kararla ceza kesenler , bunu da yapabilirler. çünkü bu seçim, var olma veya yok olma seçimidir. AKP kaybetse her şeyini kaybedecektir. Ne olursa olsun kazanmak zorundadır.
İşte olası böyle bir kararda millet ittifakının ne yapması gerekiyor?
Millet ittifakı tüm bunlara karşı önündeki ikinci bir seçenek Kılıçdaroğlu adaylığı olacaktır. Bu yapıldığı takdirde AKP’nin istediği olacaktır, çünkü Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu’ndan daha az şansının olacağını düşünmektedir. Bu nedenledir ki İmamoğlu’na bu ceza verilerek belki de adaylığının önü kapanacaktır. Ancak vatandaş AKP’den o kadar bıkmış ki, aday kim olursa olsun, muhalefete verecektir. Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansı da en az İmamoğlu kadar yüksektir. Bu nedenle olası bir olumsuz karara karşı her türlü önlem alınmalı, risk almadan Kılıçdaroğlu aday gösterilmelidir.
Seçmen, ülkede yıllardır askıya alınan demokrasinin tekrar devam etmesi için Millet ittifakına oyunu verecektir.
Seçimlere yakın AKP, anketlere bakarak kaybedeceğini anladığı anda çeşitli güvenlik sorunlarını gerekçe göstererek, belki de seçimi belirsiz bir tarihe de erteleyebilir.
AKP artık son kozlarını oynuyor. Yıllardır bir şekilde iktidarda kalmayı sürdüren AKP, bu kez işinin çok zor olduğunu görüyor, bu nedenle siyasi kriz çıkararak, yargıda siyasî kararlar aldırarak adaylarını elemeye devam edecektir. Kim bilir belki de sıra KILIÇDAROĞLU’na gelecektir. Olmaz olmaz demeyin!
Tüm bunlar yaşanırken millet ittifakının devamının sağlanması ve hem iktidara hem de Cumhurbaşkanlığı giden yolun açılması için, olası bir İmamoğlu ’nun adaylığında, önünün kesilmesi durumunda Başta HDP olmak üzere diğer sol partilerle de diyalogunu kesmemeli, geliştirmeli, HDP ile birlikte büyük bir güç birliği oluşturarak, demokrasinin temel unsuru olan seçimleri kazanarak AKP iktidarının saltanatına son vermelidir. Çünkü 20 yılını kaybeden başta gençlik olmak üzere tüm kesimlerin, 20 yıl daha kaybedecek kadar daha sabrı, ve ömrü yoktur. Demokrasi kazanmalıdır, ülkenin her alanda demokratik bir gelişmeye ihtiyacı vardır. Bunların gerçekleşmesi icin AKP iktidarının yıkılması gereklidir. Bunun tek çözüm yolu seçimlerdir. Başka yolu yoktur.
Ülkenin bir kaos ortamına girmemesi, demokratik mücadeleden dönülmemesi ,halkın talepleri doğrultusunda siyaset yapılması, güvenli bir ortamda seçimlere gidilmesi ve şaibesiz bir seçim ortamının olması herkesin dileğidir. Çünkü bunlar olmazsa ülke olarak çok kayıplarımız olacaktır.
Kısaca korku, kin ve kibirle yapılan siyaset yenilmeye mahkûmdur.
İZZET KIRMIZI
16 Aralık 2022