Her yeni süreç, yeni bir umudu barındırır bağrında. 2023 yılının birinci çeyreğine az bir zaman kala bir seçim sarmalına girmiş olduk. Birçok ülkede olan çok dilli hayat statüsü ile yeni bir sürece girilmiş oldu.
Seçim billboardlarında Urfa kent merkezinde AKP’li Adalet bakanı Bekir Bozdağ Kürtçe xün bı xeyrî hatin diye görünce gözlerime inanamadım. Bu güne kadar hiç Kürtçeyi ve Kürtleri görmemiş ama mesele seçim olunca Kürtçe bir dilli hatırlamış buda bir gelişme. Bu güne kadar tabelalarda Kürtçeye tahammül olmamış ve Türkçe konuşmayanlar
Buna devleti yönetenlerin büyük bir tepki vermesiyle tüm Türkiye’nin gündemine oturmuş bulunmaktadır.
Burada Kürtlerin kendi dilleri ile görünür olmasını istemek onlarında doğal hakkıdır.
Türkiye’de 30 milyon kürdün yaşadığı bir coğrafyada, kedi dilleri ile yazmak ve dillerini geliştirmek istemelerinden daha doğal ne olabilir ki . Yılarca Kürt kelimesinin yasak olduğu ülkemizde şimdi ise Kürtçenin yazılı hale getirilmesine karşı çıkılmaktadır.
Türkiye’de yaşayan tüm halkların anadilleri ile eğitim almanın önünü açacak yasal çalışmaları beklerken bu kadar sert bir dile karşı çıkılmasını anlamak mümkün değil.
Şimdi karşı çıkanların, yıllar sonra geriye dönüp baktıklarında Türkiye’de yaşayan halklara ne kadar acımasız davrandıklarını göreceklerdir. Buna inanıyorum belki bu halklardan özür bile dileceklerdir. Bir gün bunların çocukları onların, ne kadar boş bir düşüncenin peşinde koştuklarını anlayacak ve dilli yasaklayanları nasıl mahkûm etiyseler onları da, tarihin tozlu raflarında mahkûm edeceklerdir.
Ülkemizde devam eden ayrılma korkusu ve ayrışma paranoyasına yıllardır devam edilmektedir.
Gönül isterdi ki, istenmeden tüm hakların eğitim, kültür, dillin geliştirme ve özgürce kullanmak, bir insan hakkı olarak görülseydi.
Tüm dünya ülkelerinde, kendi dilini, kültürünü geliştirme hakkına sahip bulunmaktadır.
Her ülke kendi halkına daha iyi bir gelecek sağlamak ve daha özgür bir dünya yaratmak için, Hukuksal ve kültürel, özgürlükleri genişletme çerçevesinde, toplumsal barışı tesis ederken ülkemizde yeni polemikler ve ötekileştirilenlerin olması düşündürücüdür.
Kendisi için olan kabul doğru kabul edip, kendisine kardeş denilenden esirgenmek ne kadar doğrudur.
Ülkemizde bir değişim rüzgârının, bu seçim sürecinde devam etmesini ve sürecin, tüm kesimleri Özgürlük ve demokratik haklarını özgürce kullanma ve emeğin özgürleşmesini ümit ederek yeni seçim, beraberinde yeni umutlar getirmesi dileğimle…