Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in yapay ete dönmeliyiz çağrısı sonucu küresel medyada reklamlar dönmeye başladı. ABD, İsrail, Hollanda ve Türkiye’de yapay et ile alakalı üretim ve AR-GE çalışmaları başladı
Yapay et üretimi için zihinlerde altyapı oluşturma hususunda kolları sıvayan Türkiye medyası, büyük baş hayvanların çevreye zarar verdiği yalanıyla haberler servis etmeye devam ediyor.
Bill Gates’in yapay et planına daha önce Tarım ve Orman Bakanlığı paralel adım atarken, Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü’nün de bu konuda çalışmalar yürüttüğü ortaya çıktı. Yazılı ve görsel basında “Hayvancılık gezegene zarar veriyor” alt manşetiyle zihinlere yönelik algı operasyonlarına hız verildi.
Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Can Akçalı ve ekibi tarafından yapay et AR-GE ve üretim labaratuarı kuruldu. Akçalı, “Amerika Birleşik Devletleri’ne patent başvurusunda bulunduk” dedi.
Patent bile ABD’DEN..!!
ana fikri ve en büyük yalanı “artan nüfus ve azalan kaynaklar” bahanesi öne sürülerek alternatif protein kaynakları üzerinde çalışılıyor. Bu çalışmalar tamamen ticari menfaat üzerine yapılıyor ancak kamuoyuna dünyanın geleceğinden endişelenildiği için yapıldığı söylenerek algı oluşturuluyor. Haberde yapay etin nasıl üretildiği uzun uzun anlatılırken, Bill Gates’ten de söz edilmeden geçilmiyor.
Haberde geçen ifadeler aynen şu şekilde: “İklim felaketi nasıl önlenir” adlı yeni kitabının tanıtımı sırasında konuşan Bill Gates, küresel ısınmadaki payından dolayı gelişmiş ülkelerin hayvan yetiştiriciliğini bırakıp yapay et tüketimine geçilmesi gerektiğini söyledi.
Ankara Üniversitesi Teknokent’de bir start-up firması kurarak yapay et konusunda çalışmalarını sürdüren Prof.Dr. Akçalı’nın iddiaları ise Bill Gates ile bire bir aynı. Bu duruma şaşırmadık. Bu projenin kim tarafından desteklediğini araştırmaya bile gerek yok. Adres belli.!!
Prof.Dr. Akçalı’nın yapay ete geçilmesini gerekiren tespitleri şöyle:
- Bir kilogram kırmızı et için 15 Ton su harcanıyor.
- Bir kg et hayvanlarının beslenmesi ve barınması için 178 m2 alana ihtiyaç var.
- Petrolle çalışan vasıtaların ürettiği karbon izinin yaklaşık yüzde 25’i kadar metan gazını sadece büyük baş hayvanlar üretiyor.
(KOCAMAN BİR YALAN) - İklim değişikliği konusunda da ciddi bir etkisi bulunuyor (YALAN)
- Hayvanlar, ticari kaygılar nedeni ile hasta olmadan birçok antibiyotiğe maruz kalıyor.
Yapılan çalışmalar antibiyotik dirençlerinin hayvanlardan yediğimiz etlerden geçtiğini ortaya koyuyor. Hayvan refahı konusunda da önemli sorunları var.
Ortaya attığı iddialarla yaptıkları insan sağlığına zararlı bu çalışmayı meşrulaştırmaya çalışan “bilim adamları” GDO’yu da ilk ortaya attıklarında faydalarından bahsetmişlerdi. Bugün ise GDO’lu gıdaların insan sağlığına zararlı olduğu otoriteler tarafından resmen kabul edildi ve Türkiye hariç birçok ülke organik tarım üzerinde çalışmalara başladı.
Bill Gates’in Sentetik Et Üretim Çağrısına Türkiye sahip çıkıyor..!!
Karbon salınımı bahane edilerek büyükbaş üretimine son verilmesini isteyen Bill Gates’in çağrısına Türkiye’den anında onay gelmeye başladı. Ekini ve nesli ifsad eden yıkıcı ideoloji, yeni projeleriyle beslenme sektöründen daha fazla nasıl para kazanırım derdinde. GDO, hormon, suni gübre ve şimdi de yapay et çalışmasıyla insan sağlığını hiçe sayan kapital sahiplerinin ortaya attığı fikirleri bir emir gibi kabul eden yöneticiler, halkın sağlığını bir kenara bırakıp doğal dengeyi bozan çalışmalara destek veriyorlar. Türkiye’de bazı özel şirketler ve bazı devlet üniversiteleri yapay et konusunda çalıştıklarını ilân etti. Daha önce de söylediğim gibi, gıda sektörünü ele geçiren insanlığa hükmeder. Dünya’da et pazarı 1.3 Trilyon Dolar..
Bill Gates’in son zamanlarda insan hakları, iklim değişikliği, açlık ve kamu sağlığı (aşı) konularda ciddi yatırımlar yaptığını biliyoruz.
Pekii gerçekten büyükbaş hayvanlar saldıkları metan gazı ile iklim değişikliğine sebep oluyor mu?
Şimdi buna cevap arayalım.
Sanayi ve fosil yakıtların yanında büyükbaş hayvanlardan kaynaklanan metan gazının zararından bahsetmek tamamen menfaat ve daha çok para kazanma hırsından öte birşey değil.
Dünya’da karbon salınımı ile doğaya en fazla zarar veren ülkeleri biliyoruz. Bunlar tedbir aldı mı?
Tarım ve Orman Bakanlığı’da yapay ete destek veren bir kurum..
Bakan yardımcısı Ayşe Ayşin IŞIKGECE, yapay et hazırlığının koordinatörü gibi çalışıyor. “Karbon salınımı nedeniyle büyükbaş yerine koyun üretilecek. 2023’te kişi başına bir koyun düşecek, koyunu doğru zamanda yerseniz kokmaz” demişti. Bu açıklaması ile büyükbaş üretiminin yapay et ile karşılanacağını anlamak zor olmasa gerek.! Ayrıca bakan yardımcısının ve Prof. Dr. Akçal’ın açıklamaları ile Bill Gates’in açıklaması bire bir aynı!
Büyükbaş hayvanları yok etme projesini sadece et üzerinden değil birde başka konulardan ele alalım. Kendileri bu kulvarlara pek girmiyor. Ama biz girelim değil mi?
Hayvancık sektöründe sadece et değil, süt ve süte bağlı yoğurt, peynir, tereyağ gibi beslenme çeşitleri var.
Büyükbaş hayvancılığı yok etmek birçok beslenme çeşitlerini de yok etmek demektir. Yoğurt, süt, peynir ve tereyağın faydalarını hepiniz bilirsiniz.
Pekii bunlarında yapayını mı üreteceksiniz? Koyun üretimiyle bunu karşılayabiliriz diyecekler eminim.
Son 3 yıl da koyun üretiminde de kan kaybediyoruz. Koyun üretimine önem veren bir politikadan bahsedip, koyun sayısının giderek azalması da bir başka çelişki.!!
Hayvan üreticilerimizi yüksek maliyetler altında adeta pes ettirip, yapay et sektörüne kapı aralama politikanıza asla müsade etmeyiz. İnsanı önceleyen bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi olarak, milletimize ne olduğu belirsiz sentetik ürünleri yedirmenize tepkisiz kalamayız. Devlet yöneticilerimizin bu uygulamadan vazgeçmesini öneriyoruz. Bu konuda tüm siyasi partilerin ortak tavır almasını talep ediyoruz. Hem hayvan yetiştiricilerimizin hakkını hem de halk sağlığını korumak açısından bu konunun oldukça önemli olduğunu belirtmek isteriz. Türkiye küresel projelerin uygulama merkezi değildir.
Sonuna kadar #YapayEteHayır diyeceğiz.!!
