Geçen Hafta, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki 3 kişiden oluşan AKP heyeti, başörtüsü konusunda hazırlanan anayasa değişikliği teklifiyle ilgili HDP’ye(Halkların Demokratik Partisi) bir ziyaret gerçekleştirdi. Yasa için HDP’ den destek istemesi siyasi gündemi değiştirdi. Çünkü yıllardır her fırsatta HDP’yi teröre destek vermekle suçlayan, terör uzantısı gibi gören, daha düne kadar onlara sırtını dönen, elini uzatmayan AKP’liler ,bugün HDP Genel Merkezine giderek elini uzatmıştır . Aylardır HDP için Millet İttifakının, Altılı masasının gizli ortağı olduğunu söyleyen, bunu her yerde dile getiren AKP, dediklerinin tam tersi bir hareketle kendisini HDP Genel merkezinde bulmuştur.
Bugüne kadar HDP’li vekillerle hiç bir şekilde uzlaşmayan AKP, şimdi HDP ’nin desteğine ihtiyacı olduğu için “Her yol mübah” sözünü doğrular nitelikte davranarak, HDP ’nin kapısına kadar giderek ondan destek istiyor. Bunu CHP veya İYİ Parti’den biri yapmış olsaydı, “Teröristlerle kucaklaştılar.” diyerek kıyameti koparırlardı. Seçim sabahına kadar gündemden düşürmezlerdi. İktidar yanlısı gazeteler ve televizyon kanalları manşetlerden verirdi, açık oturumlarda günlerce acımasızca eleştiriler, yorumlar olurdu, ama bunu AKP yapınca hiç kimseden ses çıkmıyor. İşlerine geldikleri zaman kucak açan, gelmediği zaman suçlayan AKP, bu çelişkiyi kendi seçmenlerine mutlaka bir şekilde anlatacaktır. Başkalarının yaptıklarına yanlış diyerek kendi yaptıklarını doğru kabul etmek nasıl bir duygudur, nasıl bir çelişkidir? Bunu anlamak çok zor.
HDP’ye gelince, yasalara uygun olarak kurulmuş legal bir Türkiye partisidir.24 Haziran 2018 Genel seçimlerinde yüzde 12 oy alarak 67 milletvekili ile Meclise girmiştir. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde 3 büyükşehir, 45 ilçe, 12 beldede belediye seçimlerini kazanarak toplamda 65 belediye başkanlığı almıştır. Bunlardan 60 tanesi İçişleri Bakanlığının emriyle görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atanmıştır. HDP ’nin şu anda sadece 5 belediyesi vardır.
Bir tarafta HDP ’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesine başvuran AKP’nin, diğer taraftan başörtüsünün yasalaşması için HDP ’den destek istemesinin anlaşılır bir yanı yoktur. Adama sormazlar mı” Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” Bu ziyaret, başörtüsünden öte, seçime aylar kala seçimi kaybedeceğini sezen AKP’nin yeni bir ittifak ve çözüm sürecini başlatma manevrası olarak düşünülebilir. Önümüzdeki günlerde haftalarda olabilecek gelişmeleri kamuoyu izlemeye devam edecektir .
Hayat pahalılığının getirdiği yüksek enflasyon, halkın yaşadığı geçim sıkıntısı, bir çok sorunun olması, AKP iktidarının sürekli oy kaybetmesine yol açmıştır, yapılan anketler bunu gösteriyor. Bu nedenle AKP, özellikle HDP’ye kayan muhafazakâr Kürt seçmenlerin oyunu tekrar kazanabilmek için yaptığı bir hamle olarak da görülebilir.
Özellikle 2019 belediye seçimlerinde muhafazakâr Kürt seçmenlerin oyunu büyük oranda kaybeden AKP, bunları tekrar partiye kazandırmak için, başörtüsünü gündeme getirerek yeniden bir “ÇÖZÜM SÜRECİ “için yakınlaşma ihtiyacı da duymuş olabilir.
Tüm bunlar yaşanırken, adeta iktidar sözcülüğü yapar gibi sürekli AKP’yi savunan, her fırsatta HDP’yi terörist olmakla suçlayan, HDP ’nin kapatılmasını isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmasında AKP heyetinin HDP ile görüşmesini son derece doğal ve doğru bir adım olarak değerlendirmiştir.
Tüm bu gelişmelerden sonra seçimlere hazırlanan siyasi partiler, seçim çalışmalarını her geçen gün daha da hızlandırmıştır . Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı adayı kesin olmasına rağmen Millet ittifakını oluşturan altı siyasi parti, henüz adaylık konusunda kararını net olarak vermiş değil. Altılı masanın ayakları şimdilik yere basmaya devam ediyor.
CHP, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda ağırlığını koymuşken, İYİ Parti istediği adayı çıkarabilmek için gerek Genel Başkan Meral Akşener ve gerekse partinin diğer yetkilileri CHP ile zaman zaman söz düellosuna varan tartışmalara girmekten kaçınmıyor. Altılı masanın ayakları arada bir çatırdasa da yere basmaya devam ediyor. İYİ parti, MHP’nin içinden kopmuş, milliyetçi-sağcı bir partidir, sosyal demokrat, yurtsever, solcu birinin aday olmasına sıcak bakmasını beklemek doğru olmaz. Durum böyle olunca onun da aday olmasını istediği kişi de, başta HDP olmak üzere sosyal demokratların, solcuların, yurtseverlerin karşı çıkacağı bir aday olacaktır.
Görünen odur ki bu seçimde kazanan tarafı belirleyecek olan, HDP ‘nin ve Kürt seçmeninin vereceği karar olacaktır.
Yapılan anketlerden çıkan sonuçlara bakılırsa seçimi kazanmanın yolu HDP ’nin vereceği destektir. Kürt seçmenlerin oylarına ihtiyaç vardır. Gerek Cumhur İttifakı gerekse Millet İttifakının , HDP ‘nin desteği olmadan seçimi kazanması çok zordur, hatta olanaksızdır. HDP, kilit parti konumundadır. Bunu yerel seçimlerde göstermiştir, HDP’li Kürt seçmenler CHP adaylarına oylarını vererek, CHP’nin başta İstanbul olmak üzere 11 ilde Büyükşehir belediyelerini kazanmasını sağlamıştır.
HDP’li bazı yetkililerin açıklamalarına bakılırsa Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakılıyor. İlk turda kendi adaylarına oy vermesi beklenen HDPliler, görünen ve konuşulan odur ki Kılıçdaroğlu veya sol kesimden birinin aday olması halinde ikinci turda tercihini Millet İttifakından yana kullanacak, destekleyecektir. İşte bu nedenle HDP seçmeninin oyunu almadan kazanamayacağını anlayan AKP, ilk hamleyi HDP’yi ziyaret ederek başlatmıştır. Elbetteki HDP, AKP nin bu ziyaretinin gerçek amacını ve bundan sonraki gelişmeleri en doğru biçimde değerlendirecektir.
Özellikle yıllardır cezaevinde yatan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin DEMİRTAŞ ve bazı vekillerin, belediye başkanlarının cezaevinde olması başta olmak üzere, yerlerine kayyumlar atanması, suçlamaları, hakaret ve saldırıları, mağduriyetler ve çözüm sürecinde yaşananlar göz önüne alınırsa HDP, AKP iktidarına sırtını dönecek ve tercih ettikleri bir aday olursa Millet İttifakını destekleyecektir.
Gelişmeleri hep birlikte göreceğiz. seçim gününe kadar daha çok şey yaşayacağız, siyaset her zaman kaygan bir zeminde kaymaya benzemesine rağmen, ilkeli, tutarlı siyaset yapanların çizgileri, izleyecekleri yol her zaman bellidir, sürprize yer yoktur . Siyasiler, seçim gününe kadar seçim çevrelerini gezerek çalışmalar yapacaktır, mitingler olacak, seçmenlerden oy isteyecekler, yani son sözü yine seçmen söyleyecektir. Öyle anlaşılıyor ki Cumhur İttifakı veya Millet İttifakının adaylarından birinin kazanması için Kürt seçmenlerin oylarına gereksinimleri vardır. Öyle görünüyor ki Cumhurbaşkanlığına giden yol HDP ’den geçecek. Yani HDP olmadan asla!
İZZET KIRMIZI
8 Kasım 2022